monarch |
|
Yaş : 35 |
Cinsiyet : Bay |
Kayıt : 11 Kasım 2011 Cuma |
Durum : |
|
Ağvada İnzivaya Çekil
|
9 Aralık 2011 Cuma 12:18:08 |
|
|
Neden: İstanbula 1.5 saat mesafedeki Ağva, hem şehrin kaotik havasından kaçıp huzurlu bir hafta sonu geçirmek isteyenler, hem de dereleri, denizi ve ormanıyla sportif aktivite meraklıları için son derece uygun bir sayfiye beldesi.
Nerede: Göksu Deresi, Ağva
Bugün İstanbulun kaotik havasından; şehirden de çok uzaklaşmadan kaçabilmek, doğanın tadını çıkarıp huzurlu bir tatil geçirmek için gidilebilecek en güzel köşelerin başında Ağva geliyor. İstanbulun merkezine yaklaşık 100 km mesafede olan bu sevimli belde sevdiğinizle birlikte birkaç günlüğüne şehirden kaçıp inzivaya çekilmek için en güzel yerlerden biri.
Anadolu yakasının kuzey kıyısındaki Şile ilçesine bağlı bu şirin belde, Yeşilçay ve Göksu derelerinin Karadenize döküldüğü yerde oluşan lüçük bir delta üzerinde. Ağvanın batısında yarım yay çizerek Karadenize dökülen Göksu Deresi var. Kıyıları yemyeşil bitki örtüsüyle kaplı bu derenin kimi bölümleri geçit vermeyen sazlıklarla kaplı. Göksunun Karadeniz çıkışında geniş bir kumsal mevcut. Ağvanın doğusunda kalan Yeşilçay ise mendirekleri ve rıhtımı sayesinde küçük tekneler için doğal bir liman işlevi görüyor.
Kısacası Ağva, deresiyle, deniziyle ve ormanıyla renkli bir doğa köşesi. Bu da bisikletten deniz bisikletine, olta balıkçılığından kanoya, trekkingden kuş gözlemciliğine kadar pek çok aktivite olanağı demek. Kandıra yolundan sapılarak gidilen Kilimli ve Kadırga koyları ise denize girmek ya da piknik yapmak isteyenler için 15 dakika uzaklıkta ideal bir başka seçenek.
Ağvanın en güzel yanlarından biri de, aktiviteye bulaşmak istemeyip gündüzleri tembel tembel yatma hakkını kullanmak isteyenler için de uygun bir yer olması. Ağvada isterseniz elma veya kiraz ağaçlarının gölgesindeki hamaklarda, isterseniz çimlerin üzerinde, isterseniz de nehir kıyısındaki minderlerin üzerinde yatıp baştankaraların, ispinozların, kızılgerdanların tatlı nağmeleri eşliğinde şekerleme yapabilirsiniz.
Bölgede bulunan çoğunluğu 8-10 odalı butik oteller “tembellik hakkı” konusunda ziyaretçilerine imkan sunuyor. Ağvada akşamlar daha da sakin ve huzurlu. Birçok tesiste nehrin üzerine kurulu iskelelerde yemek yiyebiliyorsunuz. Hem Karadenize kıyısı hem de iki nehir arasında bir delta yatağı olduğu için Ağva, deniz ürünleri açısından her zaman zengin. Doğal olarak, balıkçılık yaygın bir geçim kaynağı. Çoğunlukla Yeşilçay kıyısında yeralan kahvehanelerde balıkçılarla sohbet edebilir, hatta birlikte balığa dahi çıkabilirsiniz.
Osmanlı döneminde hatırı sayılır bir Rum nüfusu olan Ağvanın geçmişi İÖ 7. yüzyıla kadar uzanıyor. Bölgedeki ilk yerleşim denizci bir kavim olan Miletlere ait. Tüm Karadeniz kıyılarında yerleşimler kuran Miletler, Ağvada da bir ticaret kolonisi oluşturmuşlar. Ksenophon, kendisinin de aralarında olduğu ve İÖ 401-399 yılında Yunan paralı askerlerinin yaptıkları epik yolculuğu anlattığı Anabasis isimli kitabında bu kıyılardan da söz eder. Kitapta bahsedilen Onbinler, yolculuklarının dönüşünde son kışlarını Şile yakınlarındaki Kalpede geçirmişlerdi. Bundan 2400 yıl önce kışı geçirmek için bile tercih edilen bölge, son yıllarda bahar ve yaz ayları dışında da ziyaretçi ağırlamaya başladı. Yine de Ağva asıl turistik hareketlenmeyi, 3 bin civarında olan nüfusunu 20 binlerce taşıyan yaz aylarında yaşıyor.
Ağva tarihi değerler açısından da zengin. Kalem köyde Roma dönemine ait kilise kalıntıları ile mezar taşları var. Hacılı Köyünün güneydoğusunda ise 3. yüzyıl başlarında pagan Romalıların Hıristiyanları hapsetmekte kullandığı, 240 m uzunluğunda Gürlek Mağarası bulunuyor. Hisartepede bulunan kale kalıntısı da Roma dönemine tarihleniyor. Sungurlu mahallesinde ise yine Roma dönemine ait bir dağ değirmeni var.
İstanbul’da Ölmeden Önce Yapmanız Gereken 101 Şey S:138-139
|
|
|